İzmir'de peş peşe işlenen üç cinayetin sanığı Hamdi Ayri'nin dün İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinde ilk kez verdiği ifade, öldürülen bankacı Esra Yaşar ve üniversite öğrencisi Ayşe Selen Ayla'nın ailelerini isyan ettirdi.
Yaşar ve Ayla aileleri, tepkilerini İzmir Adliyesinde gazetecilere dile getirdi. Bankacı Esra Yaşar'ın ablası Tuğba Yaşar, bir Türk vatandaşı olarak bu olayda devleti yanlarında göremediklerini iddia etti.
İsviçre ve Fransa ceza kanunlarının Türk toplum yapısına uymadığını ileri süren Yaşar, cezaların caydırıcı olması gerektiğini vurguladı.
Yaşar, ''Benim bir canım vardı, onu bir manyak aldı. Sizler şimdi gece çocuklarınızı, kardeşlerinizi, torunlarınızı dışarı çıkarmaya korkarken ben gece 23.00't colorado seo e sokaklara çıkmak istiyorum, bir manyak da beni kardeşimin yanına göndersin istiyorum. Bir canım vardı, kardeşim. O gitti, geriye bedenim kaldı, o beden ise Hamdi Ayri mahkemelerinde hırpalandıkça hırpalanıyor'' dedi.
Dünkü duruşmaya da değinen Yaşar, mahkeme salonunda, ''manyak'' olarak nitelendirdiği sanık Hamdi Ayri'nin yazdığı senaryoları dinlediklerini söyledi.
Yaşar, 12 Eylülde herkesin sandığa giderek ''evet'' veya ''hayır'' oyu kullandığını hatırlatarak, bu değişiklik paketine idam cezasının da eklenmesi gerektiğini, eklenseydi yüzde 99 ''evet'' sonucu çıkacağını öne sürdü.
Tuğba Yaşar, milletvekillerine ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a şöyle seslendi:
''Sizlerin kızları, çocuğu yok mu? Böyle bir şeyin başınıza gelmeyeceğini nasıl garanti ediyorsunuz? Başbakanım, sizin de kızınız var, adı Esra. Benim kardeşimin haberini izlerken aklınızdan hiç geçmedi mi 'bu benim kızım Esra da olabilirdi' diye.''
Vatandaşlara Türkiye genelinde ''toplumu manyaklardan temizleme yürüyüşleri'' düzenleme çağrısında bulunan Yaşar, bu şekilde seslerini daha çok duyurabileceklerini söyledi.
Tuğba Yaşar, Esra ve Ayşe Selen'in öldürüldüğü sokaklarda sokak lambalarının, MOBESE'lerin çalışmadığına işaret etti.
Yaşar, ''Bizler mahkemede canlarımızı alan adama tek soru soramadık. Yanan yüreklerimize göstermelik de olsa su serpen adalet nerede? Fırsatta eşitlik ilkesi böyle mi işliyor?'' dedi.
''ASIL SUÇLU İDAM CEZASINI GERİ GETİRMEYEN ZİHNİYETTİR''
Ayşe Selen Ayla'nın annesi Hatice Ayla da üç günde, üç kurşunla pırıl pırıl üç gencin yaşamdan koparılarak insanlık suçu işlendiğini kaydetti.
Asıl suçlunun Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) olduğunu iddia eden Ayla, ''Asıl suçlu AB kriterleri bahanesiyle idam cezasını kaldıran zihniyettir, asıl suçlu gözleri olup görmeyen, kulakları olup duymayan, dilleri olup söylemeyen, AB kriterlerine sığınıp idam cezasını geri getirmeyen zihniyettir'' diye konuştu.
''Aynı olay başmüzakerecinin başına gelseydi hala 'AB kriterleri' diyebilir miydi?'' diye soran Ayla, Başbakan Erdoğan'a şöyle seslendi:
''Üç lisan bilen, zeki, hayat dolu bu melek sizin kızınız olabilirdi. Şafak Türküsü'nde ağlarken gecenin üçüne kadar yerde cansız yatıp saçlarına yıldız düşen kızımı düşünseydiniz 'AB kriterleri' deyip tepkisiz kalır mıydınız? Bir yılda bin masum genç kız ve kadının katledildiği, bellalara (güzellere) yaşam hakkı vermeyen bir ülkenin AB'ye giremeyeceğini bile bile CMK'yi dayatıp bu ülkenin evlatlarını birbirine düşürüp kana bulayan zihniyettir asıl suçlu.''
Kategori : GÜNCEL