İNTERNETHABER.COM - "Sefer sonrası yolcular bavullarını beklerken aralarından geçen uçuş ekibine göz ucuyla da olsa bakarlar. Kız çocuklarının "hostes" ablalarına özendiklerini gözlerinden anlarsınız. Bu sırada üniformalarının içinde, makyajları tazelenmiş, yorgunluklarını gizlemeye çalışarak, hatta topuk seslerine bakarsanız hiç yorulmamış gibi enerjik, gülen yüzler görürsünüz. Oysa gerçek öyle değildir"
Yukarıdaki paragraf tecrübeli pilot Bahadır Altan'a ait. Altan bu kez rotasını www.airkule.com adlı havacılık haberleri sitesinde kaleme aldığı yazıda hosteslerin çalışma şartlarına çeviriyor.
SORUNLAR DAĞLARI AŞIYOR!
Hemen her gün milyonlarca kilomet kentucky seo reyi dağları taşları aşan hosteslerin sorunları da deyiş yerindeyse dağları aşıyor. Tecrübeli pilot Altan'ın satırlarını okumaya devam ediyoruz:
Uçuş emniyeti ya da güvenliği Türkçeye tek sözcükle çevrilse de "Flight safety" ve "Flight Security" şeklinde iki başlıklta ele alındığında, "Securty" kabin memurlarının sırtındadır. Yine yolcuların uçaktan çabuk tahliyesinin gerektiği acil durumlarda kabin personelinin yolcuların can güvenliği açısından sorumluluğunun büyük olduğu artık herkesçe bilinen bir gerçek. Son yıllarda giderek bu önemi göz ardı edilen ve bir vitrin mankeni konumuna indirgenen kabin memuru arkadaşlarımızın, hosteslerin sorunları dağları aşıyor!
50 YOLCU BAŞINA BİR MEMUR
Hava taşımacılığında 50 yolcu başına bir kabin memuru düştüğünün altını çizen Altan, yaşanan dramı şöyle anlatıyor:
Temmuz ayı içinde sadece bir şirketin beş kabin amiri, görev sırasında aşırı yorgunluk, bitkinlik vb nedenlerle bayıldı. Kimi uçuşa geldiği sırada, diğeri uçuş sonu yolcuların arasından geçerken yere yığıldı. Başka birisi ara meydanda görev yapamayacak hale gelince yolcuların bir kısmı indirilerek sefer tamamlandı. Çünkü 50 yolcu başına bir kabin memuru gerekiyor. Mide kanaması geçirenler, yaşadığı stres ve yorgunlukla kriz halinde hıçkırıklara boğulanlar, sadece bizim duyduklarımızdır. Basına yansıyan intihar örnekleri de var. Özetle kabin hizmetleri aynı havacılığımızdaki yer kazaları gibi alarm veriyor.
EKİP SAYISIYLA ÖVÜNMEK MAHARET DEĞİL!
Her şirket, yaz sezonundan önce, artacak seferleri karşılayacak personel durumunu masaya yatırır. Uçak başına 5 ekip gerekirken 3-4 ekiple bu yükü kaldırmayı marifet sananlar yanıldıklarını çok geç anlayıp yaz ortasında eleman alıp hostes yetiştirmeye çalışıyorlar. Tek başına bu örnek bile, önceden ihtiyaçların görülemediğini ve en yoğun zamanda uçuştan eğitime personel çekildiğini, yeni ve acemi elemanlarla kabin amirlerinin yükünün arttırıldığını ve şirkete de zarar verildiğini ispatlıyor. Bu öngörü eksikliğinin ve kâr hırsının bedelini de kabin memurları sağlıklarını yitirerek ödüyor. Bu nasıl bir vahşi kapitalist mantıktır ki kendi içinde bile tutarlı değildir. Yolcu memnuniyetinin, müşteri kazanmanın yolunun kabin ekibinin gülen yüzünden geçtiğini bile kavramamış bir şirketin geleceği olur mu? Bu anlayışla kurumsallaşmak, büyümek mümkün müdür?
Bahadır Altan'ın yazısının tümünü okumak için bu linki tıklayınız
Kategori : ÇALIŞMA HAYATI