İNTERNETHABER
ANKARA- TBMM 69 günlük aradan sonra yeni yasama dönemine devletin zirvesinin katıldığı bir açılış oturumu ile merhaba dedi. MHP lideri Devlet Bahçeli dışında tüm siyasi parti liderlerinin katıldığı oturumda asker de tam kadro bulundu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yeni dönemle ilgili önemli mesajlar verdiği toplantıda tek protesto ise CHP eski lideri Deniz Baykal’dan geldi.
Meclis’in yeni açılışı dolayısıyla özel oturum yapıldı. Cumhurbaşkanı Gül’ün açılış konuşması yaptığı oturumda Başbakan Tayip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve milletvekilleri hazır bulundu. Açılışta ayrıca yeni Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner, kuvvet komutanları, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan bulundu.
Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin yeni dönemin başlaması dolayısıyla milletvekillerini Meclis sıkralarına bıraktırdığı çiçeklerle karşıladı.
BAYKAL'DAN PROTESTO
Gül’ün Genel Kurul Salonu’na girişi sırasında Başbakan Erdoğan, Bakanlar Kurulu üyeleri, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, BDP lideri Selahattin Demirtaş ve milletvekilleri ayağa tokai çakmak kalktı.
Ayağa kalkmayan ise CHP sıralarının arkasına oturan Deniz Baykal oldu. Baykal'la birlikte genel başkanlık yaptığı dönemde yakın çalışma arkadaşları olan Bihlun Tamaylıgil, Nur Serter, Canan Arıtman, Mustafa Özyürek, Mehmet Sevigen, Cevdet Selvi'nin de aralarında bulunduğu bir grup milletvekili de ayağa kalkmadı.
ÖRTÜLÜ ERGENEKON MESAJI
Meclis’in açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Gül’den yeni anayasa, Kürt sorunu, yargı bağımsızlığı, ekonomi ve dış politika konularında önemli açıklamalar geldi. Kürt sorununun çözümü için önerilerini sıralayan Gül, yargı mensuplarını açıklamaları konusunda uyarırken uzun tutukluluk sürelerinin fiili bir cezalandırmaya dönüştüğüne dikkat çekerek örtülü bir Ergenekon mesajı verdi. Gül'ün siyasetçilere de yeni dönemde üç önerisi oldu.
SİYASETÇİLERE ÜÇ ÖNERİ
Türkiye’de demokrasinin ve siyasetin daha iyi işlemesi ve verimli olması için siyasi temsilin derinleştirilmesinin ve çeşitlendirilmesinin sağlanması; katılımın daha da teşviki ve güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, demokratik sistemin kendini yenilemesi ve vizyonunu küresel standartlara yükseltebilmesi amacıyla siyaset dilinin yenilenmesi gerektiğine dikkat çekti.
FARKLI TERCİHLER BÖLÜNME DEĞİL ZENGİNLİK
Her demokratik ülkede yapılan seçim ve referandumlarda olduğu gibi, Türkiye’de de siyasi konularda farklı tercihlerin olduğunu, aksi halde demokrasinin olmayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, farklı bakış açılarını ‘kutuplaşma’ olarak görmenin, olgunlaşmamış bir demokratik anlayışın tezahürü olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, bu farklılıkların, dışlama, tahkir etme, yok sayma, kültürel bölünme değil, tam tersine
demokratik zenginliğin bir göstergesi olarak alınması gerektiğine de işaret etti.
YARGIYA UYARI
Gül son aylarda artan yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı tartışmalarına da değindi. Yargıyla ilgili tartışmalarda bir saflaşmanın ortaya çıktığını belirtti. Bu tartışma ortamının en büyük riskinin, ‘adalet’in işleyişinde küçük de olsa bir sapma veya aksamanın ortaya çıkma ihtimali olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül yargı mensuplarına şu uyarıda
bulundu:
"Bu konudaki hassasiyet, hükümet edenlerden, muhalefetten ve genel olarak bütün siyasetçilerden beklendiği gibi, tarafsızlığını ve adalet konusundaki titizliğini, beyanları ve tutumlarıyla da göstermek zorunda olan Yargı mensuplarından da beklenmektedir."
ÖRTÜLÜ ERGENEKON MESAJI
Yargının iş gücünün fazlalığı ve gecikmelerin de önemli sorunlardan biri olduğunu anlatan Gül örtülü bir şekilde Ergenekon mesajı verdi. Gül, "Uzun tutukluluk süreleri fiili bir mahkumiyete dönüşmemeli. Bu tür aksaklıkların düzeltilmesi ve geç tecelli eden adaletin adaletsizlikten farklı olmadığı anlayışı ile gerekli yasal düzenlemelerin en kısa zamanda hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır" dedi.
KÜRT SORUNU TERÖRDEN AYRIŞTIRILMALI
Cumhurbaşkanı Gül, demokratik standartların yetersizliğinden kaynaklanan Kürt sorununun, bölücü terörden ayrıştırılarak çözülmesi gerektiğini ifade ederek, bu sorunun, bugün terörle iç içe geçtiğini, makul bir çözüm için sağduyulu davranarak, terörden kaynaklananlarla irtibatsız olanları birbirinden ayırmak gerektiğini söyledi. Bu konuda, ‘sorun var mıdır yok mudur’, ‘adı ya da sıfatlandırılması nasıl olacak’ diye tartışmak yerine, sivil bir irade geliştirerek yanlışlıklarla yüzleşmek ve sorunu, temel prensipler etrafında birleşerek, demokratik bir zeminde çözmek gerektiğini belirtti.
YENİ ANAYASA İHTİYACI
Yeni Anayasa tartışmaları Cumhurbaşkanı Gül'ün de gündemindeydi. Bugünün Türkiye’sinin sivil, demokratik ve çoğulcu bir anayasaya ihtiyaç duyduğunu, bunun zamanlamasına da siyaset kurumunun karar vereceğini belirten Gül, Cumhurbaşkanı olarak bu ihtiyacı tekrar hatırlattığını, yapılacak yeni anayasanın, toplumun bütününün beklentilerine yer verecek bir katılım ve ortak anlayışla çıkarılması gerektiğini söyledi.
Kategori : POLİTİKA